AA'nın
zorlu mesleklerin arka planında yaşananlara ilişkin hazırladığı haber
dosyasının üçüncü bölümünde, doğal, tarihi ve kültürel değerleriyle UNESCO
Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Kapadokya'da, hava koşullarının uçuşa
elverişli olduğu günlerde sıcak hava balonuyla turistlere hizmet sunan balon
pilotlarının mesaileri ele alındı.
Her
yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlayan ve ülke turizmine büyük
katkı sağlayan Kapadokya'da, balonla yılda ortalama 250 uçuş yapılıyor.
Balon
pilotları, Kapadokya'da gökyüzünü süsleyen rengarenk balonların güvenli uçuşunu
sağlarken büyük zorluklarla karşılaşabiliyor.
Güneşin
doğuşuna tanıklık etmek isteyen turistleri gökyüzüne güvenle taşıyan pilotlar,
gece yarısı başladıkları mesailerinde uzun ve dikkat gerektiren bir uçuşa
hazırlanıyor.
Her
uçuş öncesinde onlarca kilo ağırlığındaki balonları titizlikle kuran pilotlar,
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce oluşturulan heyetle, bölgenin farklı
noktalarında hava koşullarını takip ediyor.
Balon
pilotları, bölgede hava koşulları hızlı değiştiği için rüzgarın ani
değişimlerinden kaynaklanan riskler, alçak ve yüksek hava akımları arasındaki
geçişler ve coğrafi engeller gibi zorlu koşullarda yolcuların güvenliğini
sağlamak için büyük çaba gösteriyor.
Metrelerce
yükseklikte turistlerin güvenli uçmalarını sağlayan pilotlar, balonlarda fren
sistemi bulunmadığı için yönlerini rüzgara karşı tek iple belirliyor.
Bir
yandan turistlere bölgeyi de tanıtan pilotlar, olası bir kazanın önüne geçmek
için dar alanda yaklaşık 150 balonun birbirine değmemesi için çabalıyor,
çevresindeki balonlar ve yer ekibiyle sürekli irtibat kuruyor.
Uçuş
güvenliğini sağlamak için sürekli eğitimden geçen ve çeşitli sertifikalara
sahip olmak zorundaki pilotlar, her geçen gün artan maliyetlerle de başa çıkmak
zorunda kalıyor.
"Balonla
uçmak adeta balkonda havalanmak"
Havacılığa
tutkusu nedeniyle mühendisliği bırakarak İstanbul'dan memleketi Nevşehir'e
dönen Tankut Demir de Kapadokya'nın balonlu görsel şovunda pilotluk yapıyor.
Demir,
AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başkent Üniversitesi Elektrik Elektronik
Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra farklı illerde mühendislik
yaptığını, 2016'da eşiyle karar alarak İstanbul'dan ata toprağı Ürgüp'ün Cemil
köyüne yerleştiğini söyledi.
Ürgüp'te
2019'a kadar çeşitli sıcak hava balonu firmalarında iş güvenliği uzmanı olarak
çalıştığını anlatan Demir, içindeki havacılık tutkusuna engel olamadığını ve
sıcak hava balonu pilotu olmaya karar verdiğini belirtti.
Demir,
bölgenin çok eşsiz olduğunu dile getirerek, "Bu işi neredeyse tüm yıl
boyunca yapıyor olmama rağmen hala her uçuşta beni büyüleyen şeylerle
karşılaşabiliyorum. Havacılığa olan merakım bunu pekiştirdi." dedi.
Balonla
uçmanın adeta "rüyada uçmak" ya da "balkonda havalanmak"
olduğu değerlendirmesinde bulunan Demir, misafirlerini uçuşa bu şekilde
hazırladığını dile getirdi.
Demir,
yılda yaklaşık 220-250 gün uçuş yapıldığını, bu uçuşlara Sivil Havacılık Genel
Müdürlüğü ve bölgedeki deneyimli pilotların karar verdiğini aktararak, yılın
geri kalan döneminin olumsuz hava şartları nedeniyle uçuşların iptal edildiği
günler olduğunu kaydetti.
Uçuşların
gün doğumundan yarım saat önce başladığına işaret eden Demir, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"İşimiz
sadece gökyüzünde balonu uçurmakla sınırlı değil. Aslında işe balonun
hazırlanmasıyla başlıyoruz. Sabah uyandığımızdan itibaren mevsimsel şartlar
gereği arazinin birebir içerisindeyiz. Mesleğimizin zorluklarından biri gece
çalışma denilebilecek kadar erken mesai. Uçuş öncesindeki hazırlıklarımız bazen
bizim için zorlu olabiliyor. Gökyüzünde 150'den fazla balon adeta bir orkestra
uyumu gibi beraber hareket ediyoruz. Dolayısıyla kalkış ve iniş alanlarımız
değişiyor. Genellikle kalktığımız alana iniş yapmıyoruz, bu yüzden de inişte
emniyeti gözeterek planlama yapıyoruz. Belirli bir hava trafiğinin içerisinde
uçuşu gerçekleştiriyoruz."
"Farklı
katmanlarda yer alan rüzgarları takip ederek uçuş planı oluşturuyoruz"
Demir,
"görerek uçuş" denilen şartlara uygun olarak uçuşların
gerçekleştirildiğini aktararak, rüzgar, yağmur, kar ve sisin uçuşu engelleyen
faktörler olduğuna dikkati çekti.
Turistlerin
genelde kısa süreli konaklama yaptığını belirten Demir, "Uçuşa elveriş
verilmediği zaman bunu misafirlere anlatmakta zorlanıyoruz. Bu işte birinci
hedefimiz, yüzde 100 güvenlik. Bu tür durumlarda misafirlerimizden
konaklamasını uzatanlar oluyor." diye konuştu.
Demir,
fren gibi bir sistem olmadığı için balonların kontrol mekanizmalarının sınırlı
olduğunun altını çizerek, "Uçacağımız gün farklı katmanlarda yer alan,
farklı yönlere ve hızlara sahip rüzgarları takip ederek uçuş planı
oluşturuyoruz. Bu, mesleğimizin hem zor hem cilveli hem de uçuşu eşsiz kılan
kısımları." ifadelerini kullandı.
Mesleğin
zorluklarından birinin de uçuş sırasında yükseklikten korkan turistler olduğunu
dile getiren Demir, bu tür durumlarda öncelikle kendi sakinliklerini koruyarak
duruma müdahale ettiklerini söyledi.
Pilot
Tankut Demir, bölgenin UNESCO tarafından korunduğunu ancak buna rağmen bazı
duyarsız vatandaşların bölgeye hafriyat, çöp attığını, uçuş esnasında bunları
havadan daha net görebildiklerini ve bunları turistlere anlatmakta
zorlandıklarını ifade ederek, vatandaşlardan bu konuya dikkat etmelerini
istedi. (AA)
Login and/or register to view page statistics