Kapadokya'nın balon pilotları uçuş güvenliği için gökyüzünde orkestra uyumuyla hareket ediyor

Türkiye'nin peri bacalarıyla ünlü turizm merkezlerinden Kapadokya'da sıcak hava balonu pilotları, gökyüzünde görsel şölen oluşturmak için değişen hava şartlarında gece yarısı zorlu mesailerine başlıyor.

Tourexpi 11.11.2024 00:00 11.11.2024 00:00

AA'nın

zorlu mesleklerin arka planında yaşananlara ilişkin hazırladığı haber

dosyasının üçüncü bölümünde, doğal, tarihi ve kültürel değerleriyle UNESCO

Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Kapadokya'da, hava koşullarının uçuşa

elverişli olduğu günlerde sıcak hava balonuyla turistlere hizmet sunan balon

pilotlarının mesaileri ele alındı.

Her

yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlayan ve ülke turizmine büyük

katkı sağlayan Kapadokya'da, balonla yılda ortalama 250 uçuş yapılıyor.

Balon

pilotları, Kapadokya'da gökyüzünü süsleyen rengarenk balonların güvenli uçuşunu

sağlarken büyük zorluklarla karşılaşabiliyor.

Güneşin

doğuşuna tanıklık etmek isteyen turistleri gökyüzüne güvenle taşıyan pilotlar,

gece yarısı başladıkları mesailerinde uzun ve dikkat gerektiren bir uçuşa

hazırlanıyor.

Her

uçuş öncesinde onlarca kilo ağırlığındaki balonları titizlikle kuran pilotlar,

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce oluşturulan heyetle, bölgenin farklı

noktalarında hava koşullarını takip ediyor.

Balon

pilotları, bölgede hava koşulları hızlı değiştiği için rüzgarın ani

değişimlerinden kaynaklanan riskler, alçak ve yüksek hava akımları arasındaki

geçişler ve coğrafi engeller gibi zorlu koşullarda yolcuların güvenliğini

sağlamak için büyük çaba gösteriyor.

Metrelerce

yükseklikte turistlerin güvenli uçmalarını sağlayan pilotlar, balonlarda fren

sistemi bulunmadığı için yönlerini rüzgara karşı tek iple belirliyor.

Bir

yandan turistlere bölgeyi de tanıtan pilotlar, olası bir kazanın önüne geçmek

için dar alanda yaklaşık 150 balonun birbirine değmemesi için çabalıyor,

çevresindeki balonlar ve yer ekibiyle sürekli irtibat kuruyor.

Uçuş

güvenliğini sağlamak için sürekli eğitimden geçen ve çeşitli sertifikalara

sahip olmak zorundaki pilotlar, her geçen gün artan maliyetlerle de başa çıkmak

zorunda kalıyor.

"Balonla

uçmak adeta balkonda havalanmak"

Havacılığa

tutkusu nedeniyle mühendisliği bırakarak İstanbul'dan memleketi Nevşehir'e

dönen Tankut Demir de Kapadokya'nın balonlu görsel şovunda pilotluk yapıyor.

Demir,

AA muhabirine yaptığı açıklamada, Başkent Üniversitesi Elektrik Elektronik

Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra farklı illerde mühendislik

yaptığını, 2016'da eşiyle karar alarak İstanbul'dan ata toprağı Ürgüp'ün Cemil

köyüne yerleştiğini söyledi.

Ürgüp'te

2019'a kadar çeşitli sıcak hava balonu firmalarında iş güvenliği uzmanı olarak

çalıştığını anlatan Demir, içindeki havacılık tutkusuna engel olamadığını ve

sıcak hava balonu pilotu olmaya karar verdiğini belirtti.

Demir,

bölgenin çok eşsiz olduğunu dile getirerek, "Bu işi neredeyse tüm yıl

boyunca yapıyor olmama rağmen hala her uçuşta beni büyüleyen şeylerle

karşılaşabiliyorum. Havacılığa olan merakım bunu pekiştirdi." dedi.

Balonla

uçmanın adeta "rüyada uçmak" ya da "balkonda havalanmak"

olduğu değerlendirmesinde bulunan Demir, misafirlerini uçuşa bu şekilde

hazırladığını dile getirdi.

Demir,

yılda yaklaşık 220-250 gün uçuş yapıldığını, bu uçuşlara Sivil Havacılık Genel

Müdürlüğü ve bölgedeki deneyimli pilotların karar verdiğini aktararak, yılın

geri kalan döneminin olumsuz hava şartları nedeniyle uçuşların iptal edildiği

günler olduğunu kaydetti.

Uçuşların

gün doğumundan yarım saat önce başladığına işaret eden Demir, sözlerini şöyle

sürdürdü:

"İşimiz

sadece gökyüzünde balonu uçurmakla sınırlı değil. Aslında işe balonun

hazırlanmasıyla başlıyoruz. Sabah uyandığımızdan itibaren mevsimsel şartlar

gereği arazinin birebir içerisindeyiz. Mesleğimizin zorluklarından biri gece

çalışma denilebilecek kadar erken mesai. Uçuş öncesindeki hazırlıklarımız bazen

bizim için zorlu olabiliyor. Gökyüzünde 150'den fazla balon adeta bir orkestra

uyumu gibi beraber hareket ediyoruz. Dolayısıyla kalkış ve iniş alanlarımız

değişiyor. Genellikle kalktığımız alana iniş yapmıyoruz, bu yüzden de inişte

emniyeti gözeterek planlama yapıyoruz. Belirli bir hava trafiğinin içerisinde

uçuşu gerçekleştiriyoruz."

"Farklı

katmanlarda yer alan rüzgarları takip ederek uçuş planı oluşturuyoruz"

Demir,

"görerek uçuş" denilen şartlara uygun olarak uçuşların

gerçekleştirildiğini aktararak, rüzgar, yağmur, kar ve sisin uçuşu engelleyen

faktörler olduğuna dikkati çekti.

Turistlerin

genelde kısa süreli konaklama yaptığını belirten Demir, "Uçuşa elveriş

verilmediği zaman bunu misafirlere anlatmakta zorlanıyoruz. Bu işte birinci

hedefimiz, yüzde 100 güvenlik. Bu tür durumlarda misafirlerimizden

konaklamasını uzatanlar oluyor." diye konuştu.

Demir,

fren gibi bir sistem olmadığı için balonların kontrol mekanizmalarının sınırlı

olduğunun altını çizerek, "Uçacağımız gün farklı katmanlarda yer alan,

farklı yönlere ve hızlara sahip rüzgarları takip ederek uçuş planı

oluşturuyoruz. Bu, mesleğimizin hem zor hem cilveli hem de uçuşu eşsiz kılan

kısımları." ifadelerini kullandı.

Mesleğin

zorluklarından birinin de uçuş sırasında yükseklikten korkan turistler olduğunu

dile getiren Demir, bu tür durumlarda öncelikle kendi sakinliklerini koruyarak

duruma müdahale ettiklerini söyledi.

Pilot

Tankut Demir, bölgenin UNESCO tarafından korunduğunu ancak buna rağmen bazı

duyarsız vatandaşların bölgeye hafriyat, çöp attığını, uçuş esnasında bunları

havadan daha net görebildiklerini ve bunları turistlere anlatmakta

zorlandıklarını ifade ederek, vatandaşlardan bu konuya dikkat etmelerini

istedi. (AA)

Orijinal Haber

Login and/or register to view page statistics