Baraner: ‘Hiç Bir Destinasyonda Türkiye Kadar Yüksek Rant Yok’

Almanlar Türkiye’de Tatil İçin 7 Milyar Euro Harcamayı Planlıyor.

Tourexpi 11.01.2025 00:00 11.01.2025 00:00

Duayen

turizmci Baraner: “Türkiye 2025 yılının birçok tarihinde Mauritius

Adaları’ndan, Miami’den, İspanya’dan, Dubai’den daha pahalı paketlere sahip,

ancak otellerimiz bu fiyatların hakkını veriyor. Bu yolda devam etmek

Türkiye’nin çıkarınadır.”

Türkiye

turizminde 46 yılını tamamlayan ve farklı ülkelerde çeşitli turizm görevlerinde

bulunan merkezi Almanya’da yer alan Dünya Kardeş Kentler Turizm Birliği Genel

Sekreteri ve aynı zamanda Türk-Alman turizm uzmanı Hüseyin Baraner, yaptığı

basın açıklamasında turizmde 2025 yılının öngörülerini değerlendirdi.

Global

turizmle ilgili, dünya turizm otoriteleri ve önemli bankaların küresel turizm

sektöründe yaklaşık yüzde 7’lik bir büyüme beklediklerini, Alman pazarıyla

ilgili olarak ise; Almanların tatil seyahatleri için bu yıl 85 milyar Euro

harcamayı planladıklarını, bu rakamın 7 milyar Euro’luk payını Türkiye

satışlarına ayıracaklarını, "çok çalışıp, çok kazanıp, iyi tatil

yapma" geleneğinin belirgin bir şekilde arttığını, Türkiye’nin Almanya'dan

10 milyon turist çekme potansiyeli olduğunu, hiçbir tur operatörünün

Türkiye'deki payını kaybetmek istemediğini, nüfusunun yaklaşık yüzde 28’ini 60

yaş üstü kişilerin oluşturduğu Almanya’da bu kişilerin devasa yeni bir tüketici

ordusu oluşturduğunu, Almanya’da hızla başlayan ve yayılan (Longevity) uzun

yaşam akımına cevap verebilecek altyapı yatırımlarının çoğunun Türkiye’de

bulunduğunu ifade etti.

TURİZM

SEKTÖRÜNDE BEKLENMEDİK BİR HAREKETLİLİK GÖZLEMLENİYOR

Turizm

duayeni Baraner, dünya turizminin yaşanan her türlü olumsuzluklara rağmen

büyümeye devam ettiğini belirterek, özellikle Avrupa kıtasında, ekonomik

belirsizlikler ile artan tatil seyahati talebi arasında bir çelişki olduğuna

söyledi. Ukrayna, Gazze ve Suriye’deki savaşların dünya halklarını derinden

etkileyerek, tedirgin ettiğine dikkat çeken Baraner, şu yorumlarda bulundu:

“Buna

rağmen turizm sektöründe beklenmedik bir hareketlilik gözlemleniyor. Bu da

artık insanların yaşanan genel pahalılık ve siyasi-kültürel gerginliklerden

dolayı sosyalleşmeyi azalttıklarını, ancak sevdikleriyle, arkadaşları, dostları

ve aileleriyle yaptıkları tatil seyahatlerinde huzuru yakaladıklarını

gösteriyor. Almanlar tatil seyahatlerinden vazgeçmek istemiyor.”

KÜRESEL

SEKTÖRDE YAKLAŞIK YÜZDE 7’LİK BÜYÜME BEKLENİYOR

Ekonomik

göstergeler ışığında, küresel turist akışının kent ekonomileri için yaşamsal

öneme sahip bir gündem maddesi haline geldiğini aktaran Baraner, “Gelecek

birkaç yıl içerisinde dünya turizm otoriteleri ve önemli bankalar, küresel

sektörde yaklaşık yüzde 7’lik bir büyüme bekliyor. Türkiye, Körfez ülkeleri ve

Suudi Arabistan gibi turizmde büyük hedefleri olan bazı ülkeler için büyüme

oranları iki haneli olarak veriliyor. Ancak bu durum, derin ekonomik durgunluk

ve güçlü bireysel tasarruf eğilimi ile çatışma potansiyeli taşıyor. Özellikle

Almanya, Fransa, Rusya, Çin gibi ülkelerdeki ekonomik zorlukların nasıl

yönetileceği kritik bir öneme sahip. Piyasalar Donald Trump'ı bekliyor, mevcut

durum oldukça belirsiz. Eğer Trump, gerçekten söylediği gibi Rusya-Ukrayna

Savaşı’nı durdurur ve Orta Doğu’yu sakinleştirici adımlar atarsa, 2025 yılı

bizim bölgemizde yeniden güçlenme ve yeni bir atak için bir fırsat olabilir.”

diye konuştu.

TÜRKİYE'YE

BAKIŞ AÇISI OLUMLU YÖNDE DEĞİŞTİ

Turizm

sektörünün kıdemli isimlerinden Baraner, böyle bir gelişmenin Türk turizmine

yansıyacak etkisini ise şöyle değerlendirdi:

“Beşar

Esad rejiminin düşmesi, Türkiye'ye bakış açısını olumlu yönde değiştirdi. Eğer

Suriye ile ilgili gelişmeler beklendiği gibi olumlu seyrederse ve PKK gibi

terör örgütleri gündemden düşerse, bu durum özellikle kültürel açıdan batıda

tatil yapmak isteyen turistleri Türkiye’ye yönlendirme potansiyeline sahip.

Türkiye artık sadece bir tatil ülkesi olmanın ötesine geçmek istiyor. Aynı

zamanda kültürel bir merkez olma yolunda önemli adımlar atıyor. Rusya-Ukrayna

Savaşı sona erer, Suriye yeniden yapılandırılır ve mültecilerin ülkeye dönüş

süreçleri sağlıklı ve onurlu bir şekilde yönetilirse, bu Türk turizmine çok

büyük ve farklı renk kazandırır. Turizm gerçek anlamda Anadolu'ya yayılır.

Ayrıca büyük bir kültür ve tarih merkezi olan Mezopotamya dünya turizm haritasına

çok hızlı bir giriş yapar.”

BARANER:

ALMANLARI HİÇ BU KADAR MUTSUZ GÖRMEDİM

Almanya’nın

Türk turizmi için önemli pazarlardan biri olduğunu ifade eden Türk - Alman

Turizm Uzmanı Baraner, Almanların kaygılarına değinip, Alman turistlerin

beklentilerini karşılamak ve Türkiye'ye olan ilgilerini artırmak için nasıl bir

strateji izlenmesi gerektiği yönünde şu yorumlarda bulundu:

“Almanya’nın

mevcut durumu göz önüne alındığında, Şubat ayındaki seçimlerden sonra ülkede

değişimin kaçınılmaz olduğu aşikar. Bu yıl ITB’ye geldiğinizde siyaseten çok

gergin bir Almanya ile karşılaşacaksınız. Merkel düşündüğümüz kadar Almanya’yı

iyi yönetmemiş. Son 15 yılda yapılan ve Almanya’ya yakışmayan hatalar şimdi

yavaş yavaş halının altından çıkıyor. Almanya kendi bile farkında olmadan çok

sorun biriktirmiş. Suriyeli mülteciler ve Ukrayna-Rusya Savaşı, toplumun ruh

halini olumsuz etkiledi. Almanya’yı temellerinden sarstı. Almanları hiç bu

kadar mutsuz görmedim. Gelecek korkuları, ekonomik sorunlar ve Trump’ın

Almanya’ya soğuk ve uzak durması, Rusya’nın nükleer silah kullanırız tehditleri

toplumda kaygı yaratıyor. Almanya’nın toplumsal konfor alanı daralıyor. Parası

olan ise daha yoğun bir şekilde sevdiği ülkelerde tatile gidiyor.”

"ÇOK

ÇALIŞIP, ÇOK KAZANIP, İYİ TATİL YAPMA" GELENEĞİ ARTTI

“Alman

toplumuna kültürel ve demografik olarak bir göz attığımızda iki büyük tüketici

grubun daha dominant hale geldiğini görüyoruz. 84 milyon nüfusun 24 milyonu

yabancı kökenli ve bu grup yeni Almanlar genellikle uzun saatler çalışarak

kendi işlerini kurarak, esnaflık ve küçük işletmelere yöneldiler. Almanya’daki

esnafların yüzde 80’ni yabancı kökenli. Kobi işletmelerinde şirket sahibi

olarak oranları her gün artıyor. Yaşlanan Almanlar şirketlerini daha genç ve

çalışmak isteyen yabancı kökenlilere devrediyor. Bu kitle arasında "çok

çalışıp, çok kazanıp, iyi tatil yapma" geleneği belirgin bir şekilde artış

göstermeye başladı. 2024 yılında yabancı kökenli Almanların Türkiye’nin en

pahalı otellerindeki konaklama oranı diğer Almanların beş katı daha fazla

olarak gerçekleşti. Bu profil için kültürel ve yaşam tarzı anlamında Türkiye

çok yakın ve cazip bir tatil destinasyonu potansiyeli olarak kabul görüyor.”

TÜRKİYE’NİN

WELLNESS VE FİTNESS YATIRIMLARI 60 YAŞ ÜSTÜ ALMANLARI ÜLKEYE ÇEKER

“Diğer

hızla büyüyen devasa tüketici grubu olarak Alman Bestager’ler karşımıza

çıkıyor. Almanya’da şu an 30 milyon kişi 60 yaş üzerinde. Gelecek 10 yıl

içerisinde 27 milyon Alman 67 yaşı üzeri olacak ve @Bestager adı altında tüm

sektörler için devasa bir yeni tüketici ordusu oluşuyor. Birçok ürün artık 60

yaş üstü tüketiciler için yeniden dizayn ediliyor. "Bestager" veya 60

yaş üstü Almanların Türkiye’ye olan ilgisi de giderek artıyor. Özellikle kış

aylarında ki Türkiye’nin binin üzerindeki Wellness ve fitness yatırımları bu

profili ülkemize çekebilmemiz için en güçlü tarafımız ve niteliğimiz.

Almanya’da hızla başlayan ve yayılan (Longevity) uzun yaşam akımına da cevap

verebilecek altyapı yatırımlarının çoğu Türkiye’de bulunuyor. Bu iki grup,

tatil alışkanlıklarını ve gelecekteki Alman turist profilini önemli ölçüde

şekillendirecektir. Türkiye “Aile turizminde” zaten lider konumunda ve bu

konuda dünya çapında en anlamlı ve etkili yatırımları yaptı. Elindeki bu

verilerle yaşanan değişimi göz önünde bulundurarak stratejik adımlar

atmalıdır.”

SEKTÖR

OLARAK PROAKTİF HAREKET ETMELİYİZ

“Almanya'dan

10 milyon turist çekme potansiyelimiz var ve bu hedef doğrultusunda yeniden

hazırlanmamız gerekiyor. Bunun için yalnızca büyük turizm fuarlarına katılmak

yeterli değil. Almanya’daki dernek ve sivil toplum kuruluşlarıyla

ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz. Sosyal ve kültürel ilişkilerin güçlenmesi,

karşılıklı anlayışı artıracaktır. Türkiye’ye karşı kronik ön yargılı kesimlerde

bile değişim gözlemlenmekte. Bu durumu değerlendirerek, Türkiye-Almanya Turizm

Çalıştayı gibi geniş katılımlı şura düzenleyerek yeni gelişimlere ve müşteri

profillerine kurumsal çağrı yapmalıyız. Siyasiler, sosyologlar, belediye

başkanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle ortak çalışmalar yaparak bu

sürecin turizm dışındaki ancak turizme katkı veren kurum ve kuruluşlara

taşımalıyız.

Sadece

tur operatörlerin peşinden koşarak turizme çeşitlendiremeyiz. Bilakis tur

operatörlerini yanımıza alarak onlarla beraber yeni müşteri profillerine çağrı

yapıp Türkiye’ye kazanmamız daha doğru olur.”

TÜRKİYE

PAZARINA 7 MİLYAR EURO

Baraner,

Alman pazarının durumunu ve 2025 yılı için öngörülerini de paylaşarak şunları

söyledi:

“2025

yılı için Almanya'daki turizm göstergelerinin olumlu bir seyir izleyeceğini

düşünüyorum. Almanlar, tatil seyahatleri için bu yıl 85 milyar Euro harcamayı

planlıyor. Bu rakamın 7 milyar Euro’luk payının Türkiye satışları ile

gerçekleşeceği öngörülüyor. (otel, uçak, incoming, sigorta ve seyahat acentesi

komisyonu olarak) Türkiye’deki özel harcamalar hariç. Son piyasa

araştırmalarına göre, müşterilerin yüzde 30'u geçen yıla göre tatil için daha

fazla harcama yapmak istiyor. Almanlar tatillerini önemserken, aynı zamanda

evlerini güzelleştirmek ve sosyal deneyimlere yatırım yapma niyetindeler. Ancak

restoran ve kafe ziyaretlerinde önemli bir tasarruf yapacaklardır. Bu bağlamda,

Türkiye, Almanya'da en çok tercih edilen tatil destinasyonlarından biri olarak,

İspanya ile birlikte ön sıralarda yer alıyor. Dokuz bin Alman seyahat

acentesinde çalışan 44 bin satış elemanlarının çoğunun favori ülkesi Türkiye.

Bakanlık çok iyi çalışıyor, otelcilerimiz anında her türlü soruya cevap

veriyor, Incoming şirketlerimiz çok donanımlı dolayısıyla satış elemanları

Türkiye’deki satışlardan memnun. (Müşteri sayısı artmasa da pahalı paketlerin

komisyon oranı oldukça tatminkar) Tabii Türkiye’nin yüksek fiyatlarını şikayet

edenler de var.”

BU

YOLDA DEVAM ETMEK TÜRKİYE’NİN ÇIKARINADIR

“Ancak

Paket turlar, 5 yıl öncesine göre yüzde 40-50 daha pahalı olmasına rağmen yoğun

bir şekilde kabul görmekte. Türkiye 2025 yılının birçok tarihinde Mauritius

Adaları’ndan, Miami’den, İspanya’dan, Dubai’den daha pahalı paketlere sahip,

ancak otellerimiz bu fiyatların hakkını veriyor bu yolda devam etmek

Türkiye’nin çıkarınadır.”

PAZARLAMA

VE SATIŞ ÇEŞİTLİLİĞİNİ ARTIRMAK ZORUNDAYIZ

“Her

zaman vurguluyorum ki Türkiye, Almanya'dan her yıl 10 milyon Alman turisti

getirme potansiyeline sahiptir. Yedi milyon yaz aylarında, üç milyon da kış

aylarında. Bu bağlamda, Almanya ile ilişkileri yalnızca Türkiye'deki ürün

çeşitliliğini değiştirmekle değil, Avrupa genelinde pazarlama ve satış

çeşitliliğini de artırmak zorundayız. Türkiye'nin, farklı dinamiklerle

pazarlanması için ilişki kurulması gerekmekte. Alman toplumunun kültürel ve

geleneksel zenginliği, kültürlere merakı, spor tutkusu, wellness-fitness heyecanı

ve sayısız hobileri tatil alışkanlıklarını şekillendirecek temel unsurlardan

biri. İşte tam da bu düşünce için Almanya ile ilişkileri yalnızca Türkiye'deki

ürün çeşitliliğini değiştirmek değil, Avrupa'da pazarlama ve satış

çeşitliliğini de yaratmamız lazım. Türkiye'nin pazarlanması için farklı

dinamiklerle ilişki kurmamız gerekir.”

TÜRKİYE,

ALMANLARIN ÖNEMSEDİKLERİNİ TAKİP EDİP, PAKET HALİNDE SUNMALI

“Alman

toplumu, kültürel ve geleneksel olarak çok çeşitli ve zengin boş zaman

alışkanlıklarına ve hobilerine sahip bir toplumdur. Milyonlarca insan spor

yapıyor ve derneklerde birçok konuda aktif bir şekilde yer alıyor. Bunun

dışında doğa turları, antik kentlere yürüyüşler ve büyük müzik festivalleri

(Schlager), Almanların çok önemsediği ve para harcadığı konulardır. Bunları da

Türkiye'nin çok daha yakından takip edip ürün halinde Almanya'da sunması

gerekiyor. Son sekiz yıldır Türkiye'ye karşı sert bir bakış sunan Alman basını,

Suriye'deki gelişmelerden sonra Türkiye'ye karşı oldukça yumuşadı.”

HİÇBİR

TUR OPERATÖRÜ TÜRKİYE'DEKİ PAYINI KAYBETMEK İSTEMİYOR

Baraner,

Türk kökenli tur operatörlerinin 2025 yılını çok donanımlı ve büyük

kapasitelerle karşıladıklarını belirterek, sözlerini şöyle noktaladı:

“ANEX

Grubu, Ferientouristik/CORAL ve Bentour çok ciddi bir altyapı oluşturdular ve

pazar payları giderek artıyor. Eğer beklenmedik bir olumsuz olay olmazsa,

üçüncü de 2025 sezonunda ciddi bir şekilde kapasite artıracaklar ve Alman

pazarında büyüyecekler. Bu durum, tabii ki diğer tur operatörlerini Türkiye

pazar payını kaybetmemek için daha çok kamçılıyor. Hiçbir tur operatörü

Türkiye'deki payını kaybetmek istemiyor. FTI gibi yüksek kapasiteyle Türkiye'de

çalışan bir tur operatörünün iflas etmesinin ardından, 2025 tur operatörleri

arasında Türkiye pazar paylaşım yılı olacak. Zira para Türkiye'de kazanılıyor,

diğer destinasyonların hiçbirinde Türkiye kadar yüksek rant yok. Türkiye pazar

payı azalan büyük tur operatörlerinin bütçeleri altüst olur. Bu anlamda tüm tur

operatörleri için Türkiye, en önemli destinasyonlardan biri ve hayati değer

taşıyan bir destinasyon statüsündedir”.

Fulya

OMAÇ / İzmir

Orijinal Haber

Login and/or register to view page statistics