Sağlıklı yaşamak isteyenlerin yeni rotası ‘orman banyosu’

Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Han Ergüven tarafından toplum sağlığına destek amacıyla başlatılan "orman banyosu" faaliyetlerine katılanlar, çeşitli etkinliklerle stres atıyor.

Tourexpi 22.01.2025 00:00 22.01.2025 00:00

Prof.

Dr. Ergüven, AA muhabirine, 2022 yılında Almanya'da "orman banyosu"

eğitimi aldığını söyledi.

Sağlık

açısından orman banyosunun önemli olduğunu belirten Ergüven, Japonya'da bu

faaliyetin 1982 yılında toplum sağlığını korumak için başlatıldığını ve Japon

devleti tarafından desteklendiğini kaydetti.

Bu

uygulamanın Avrupa ülkelerinde de yaygınlaştığını aktaran Ergüven, Türkiye'de

de toplum sağlığının artması açısından orman banyosunun önemli olduğunu

vurguladı.

İnsanın

ormana girdiği andan itibaren bağışıklık sisteminin güçlendiğini anlatan

Ergüven, insan zihninin ve bedeninin ormanda dinginleştiğini dile getirdi.

Ormanlık

alanda 5 dakikadan sonra stres hormonlarının düşmeye başladığına dikkat çeken

Ergüven, "Ormanda ağaçların ve yosunların salgıladığı bir koku maddesi

olan terpenler var. Bu da bağışıklık sistemini güçlendirerek kandaki öldürücü

hücreler dediğimiz hücrelerin sayısının artmasını ve aktive olmasını sağlıyor.

Sonuçta kanser oluşumu engellenebiliyor, kanser rahatsızlığı varsa da kanser

hücreleri bu öldürücü hücreler sayesinde ortadan kaldırılabiliyor."

şeklinde konuştu.

Orman

banyosu etkinliğinin yaklaşık 3 saat sürdüğünü bildiren Ergüven, 2-3

kilometrelik bir alanda çeşitli aktiviteler yapıldığı bilgisini paylaştı.

Geçmiş

ve gelecek kaygısı bulunanların kesinlikle orman banyosu etkinliklerine

katılmasını öneren Ergüven, "İnsan ya geçmişteki olaylarla meşgul olup

depresyona girebiliyor ya da gelecek kaygılarıyla endişelenip anksiyeteyi

tetikleyebilir. Bizim amacımız ise ne geçmiş, ne gelecek, şu ana getirmek ve

ormanı deneyimlemek." dedi.

Orman

banyosunda neler yapılıyor?

Ergüven,

etkinliklerin teknolojik cihazlardan uzak, ormanın derinliğinde

gerçekleştirildiğini belirtti.

Ormana

girildiğinde zilin tınısı ile tek sıra halinde yavaş tempolu yürüyüş ile

başladığını anlatan Ergüven, sonrasında ise katılımcıların ağaçlara sarılarak

iç seslerini dinlediğini kaydetti.

Ardından

katılımcıların büyüteç yardımı ile tabiatı keşfettiklerini dile getiren

Ergüven, yapraklar ve ağaç dallarıyla katılımcıların hayal dünyalarına göre

şekiller yaptıklarını belirtti.

Bu

tür etkinliklerle dış dünyanın stresinden uzaklaşıp, nefes egzersizleri ile

yaşam kalitesinin arttığını bildiren Ergüven, şöyle devam etti:

"Bizler

ağaçları farklı farklı görmemize rağmen bunlar toprağın altında birbirleriyle

iletişim kuruyorlar. Herkese bir ağaç seçmesini o ağaçla iletişim kurmasını, o

ağaçla konuşmasını ve onu dinlemesini önerdik. Çünkü bilim insanları şunu

ortaya koymuş, ağaçların kalbi yok ama nabızları var. Yani insanları

hissedebiliyor. Daha sonra da duyular olarak görme duyumuzu, koklama duyumuzu

harekete geçirdik. Gözümüzü kapatıp nefes egzersizi yaptığımızda ise nefesimizi

daha sağlıklı alıp vermeye başladık."

Trakya'da

orman banyosu akademisi kurmak için çalıştığını vurgulayan Ergüven, bu

faaliyetle toplum sağlığı, yerel kalkınma ve turizmin gelişmesini sağlamayı

amaçladığını vurguladı.

Zil

sesinin insanı dinlendirdiğini belirten Ergüven, "Gözlerinizi açık şekilde

yavaş bir şekilde zili birbirine vurduğunuzda tınının sona ermesini

bekliyorsunuz. Bulunduğunuz ortamda beyniniz kodlama yapıyor. Bu tınıyı

duyduğunuzda direk dinlenme moduna geçiyorsunuz. Orman bir şifa kaynağı,

içerisine girdiğinizde temponuz yavaşlıyor ve özellikle büyükşehirlerdeki

insanlar şehirden arınmak yani 'şehir detoksu' yapmak istiyorsa orman banyosunu

öneriyorum." şeklinde konuştu.

Orman

banyosunda hedef kitlenin para zengini, zaman fakiri insanlar olduğuna dikkati

çeken Ergüven, "Özellikle büyükşehirlerde dinlenmek, dinginlik arayanlar

farkındalık arayışında olan insanlar için bunu yaygınlaştırmak istiyoruz."

dedi.

"Kendimle

özleştiğimi hissettim bugün"

İstanbul'dan

etkinliğe katılan Hatice Örgülü ise bugün doğayla iç içe bir gün geçirdiğini

belirtti.

Orman

banyosunu ilk kez deneyimlediğini aktaran Örgülü, sağlık açısından bu

etkinliğin önemli olduğunu söyledi.

Bu

etkinliğin kesinlikle deneyimlenmesi gerektiğini vurgulayan Örgülü, şöyle devam

etti:

"Bugün

ben kendimi bulduğumu hissettim. Çünkü, uzun zamandır okul, hayat ve genel

hayatın stresi… Her şeyi öğrenmemiz gerekiyor fakat bunun için çok kısa bir

süremiz var. Bu çok yüksek bir stres seviyesine neden oluyor. Burada gelip

doğayla kaynaşmak çok güzel. Buraya ilk gelirken stresli geldim, kaybolabiliriz

veya bir durum olabilir diye.

Ama

burada gayet rahat ve konforlu bir vakit geçirdim. Kendimle özleştiğimi

hissettim bugün. Var olduğumu hissettim hatta buradaki her ağacın ve canlının

varlığının olduğunu, üzüldüklerini, sevindiklerini, öldüklerini ve

üzüldüklerini hissettim."

Kırklareli

Üniversitesi öğrencisi Seyfullah Karatuk da ilk kez orman banyosu etkinliğine

katıldığını belirterek, kendisi açısından faydalı bir program olduğunu söyledi.

Karatuk, psikolojik olarak rahatladığını vurgulayarak önceden sıradan baktığı

ağaçlarla ilk kez iletişim kurduğunu kaydetti.

Farklı

bir deneyim olduğunu aktaran Karatuk, ormana girdiği andan itibaren stresten

uzaklaştığını hissettiğini sözlerine ekledi. (AA)

Orijinal Haber

Login and/or register to view page statistics